1 Ekim 2015 Perşembe

Bugün Günlerden Güzellik

Sıradan -gözüken- bir naber'in altından istediğim etkiyi çıkartabilmek tadında uçuk hayallerim oldu hep benim. Kalıbına ve olağan şeylere hiçbir zaman için sığamayan bir adam olarak da normal algılanmayacak şeyler yapmış olabilirim. Bu 'çocuk gibi' durumunu da hiçbir zaman aşamadım zaten. Gereksiz heyecanlarım, heveslerim, tepkilerim, beklentilerim oldu, oluyor, olacak. Ne mutlu.

Adım atıyorum ben. Attım. Bir adım attım ve çoğu şey düzeldi.

Pencereden bakmayı öğreteceğim dediğim günler geliyor aklıma. Büyük konuşmayı ne kadar da çok seviyor insan? Ben daha ayrı seviyorum. Ben bunu biliyor muydum acaba? Şimdi de bunu soruyorum kendime. Yine de en güzeli birlikte öğrenmekmiş sanırım, görüyorum. Pencereyi açmak önemli, bakmak öğreniliyor.

Genel olarak çok fazla şey hakkında umut besleyen ama pek fazla şey elde edemeyen bir adam olarak sürdürdüm hayatımı. Birçok şeyi de merak ettim hep. Çok fazla merak ettim. Senin varlığını da ilk fark ettiğim günden itibaren merak etmiştim mesela. Hayatın bir köşesinde duran, bilmiyormuş gibi yaptığın olasılıklar. Evde dururken pencereden içeriye mucizeler girmeyeceğini öğrenmem gerektiğini düşündüğüm bir anda pencereyi açtım. Dışarıya bakmak için açtım yahut sen gel de bak diye açtım.

Kime ne?

Benim seni tanımam, neresinden bakarsan bak ''kime ne?'' ve ''geçiniz'' aslında. Dışarıdan nasıl gözüktüğünü umursamıyorum. Seni ilk bulduğumdaki harabeyi anımsıyorum. Yakın bir seviyede ama güvenli oluşumu anımsıyorum. Senin çok ciddi olduğunu anımsıyorum, benim dışarıdan gözüktüğüm ölçüde.

İlk kez güldüğündeki şaşkınlığımı anımsıyorum bir de. Atomu parçalamışım gibi hissetmiştim. En son böyle sekiz sayfa sınav kağıdı verdiğimde hissetmiştim.

''O kadar da ciddi değilmiş'' dedim ve bir o kadar ciddi şeyler düşündüm sonrasında. Yine de daima bir şey için çabaladım. O an takındığın ve bulunduğun yüz ifadesi bir daha öyle olmasın diye.

Sen de güldün.

Bazı kelimeler sadece bazı anlar kullanılsa dersin ya bazen, önceden de kullandığın ve sonrasında da kullanacağın için hafif bir kızgınlık da duyabilirsin kendine. Heh işte öyle.

''Güldün, güller açıldı penceremin demirlerinde. İyi ki geçtin dünyadan. Sahi, ya doğmasaydın?''

Sevmek her daim ufak bir korkudur. İyi ki doğmuşsun sen, iyi ki olmuşsun.

Hiç yorum yok: