14 Eylül 2015 Pazartesi

Şafak: 8

İnsanın en bütün olduğunu hissettiğinden kendini uzak hissetmesi korkunç bir duygu. Yani su içsen bile ufak bir memnuniyetsizlik oluşuyor sanki. Sadece hissedenin anlayabileceği garip duygu. 

Ben sadece uyanalım ve yapmaya heveslendiğimiz ilk şey için zaman sayalım istiyorum. Hiçbir uzaklık tek noktanın ayrılmasıyla olmaz, onu da biliyoruz. Çalışmak insanları erteleyen ve her şeyi öldüren bir illet bunu da öğrendik. Biz ne zaman yaşayacağız? Akşam yemeğinden sonra. İşte tam da bu yüzden, karanlıkta bir gül açarken, şarkı çalarken dört nala sarılmak lazım. Aynı şairlere tutunmak, aklın zorladığı kötü olasılıklara inanmamak, en yakın konseri düşünmek, en lezzetli keki hayal etmek ve hediyelerini merak etmek lazım. 

Ben seninle her konuştuğumda yeni bir iş buluyorum. Bazen gözlerim doluyor. Sana beklediğinden daha fazla yazıyorum ama sadece ben biliyorum. Her şeyi halledebiliyorum ama. Önemli olan da bu. 

Bazen kendimi sana bile anlatamıyorum. İşte asıl eziyet o zaman başlıyor. Ben utanmayıp çarşambaya gün sayıyorum. 

Ne güzel demiş şair; 

"Çarpıştık bir kere. Olabilecek tüm planlarımsın."

2 yorum:

afede dedi ki...

Bir çok şafak saydım hayatımda. İleri doğru, geri doğru... Fakat hiçbiri şu anki "yeğenimin doğumu" şafağını beklemek kadar keyifli olmamıştı. Üstelik net bir rakam da yok ortada, sadece "her an bekliyoruz" demesi bile müthiş. Dilerim çok çabuk geçer, geçtiğine değer şafak 8.

Ve şu konunun altına imzamı atabilirim: "Biz ne zaman yaşayacağız?"

Eren dedi ki...

afede,

hayırlı olsun, huzurlu büyüsün. inşallah öyle olur. geçtiğinde değeceğine eminim, o yüzden biraz daha zor geçiyor.

öyle vallahi. hiçbir şeye zaman yok, yetmiyor.